Adını, 9. âyetinde geçen "cum'a" kelimesinden alır. Medine'de inmiştir; 11
(onbir) âyettir.
1- Göklerde ve yerde olanların hepsi padişah, mukaddes, azîz ve hakîm olan
Allah'ı tesbih etmektedir.
2- O'dur ki ümmiler içinde, kendilerinden olan ve onlara Allah'ın âyetlerini
okuyan, onları temizleyen, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber
gönderdi. Oysa onlar, önceden apaçık bir sapıklık içinde idiler.
3- Henüz onlara katılmamış bulunan diğer insanlara da (o Peygamberi
göndermiştir). O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
4- Bu, Allah'ın lütfudur. Allah, büyük lütuf sahibidir.
5- Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kitaplar
taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne
kötüdür. Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.
6- De ki: "Ey Yahudi olanlar! Eğer insanlar arasında yalnız sizin, Allah'ın
dostları olduğunuzu sanıyorsanız, o halde ölümü temenni edin, doğru iseniz?"
7- Ama onlar, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü (işler) yüzünden ölümü asla
temenni etmezler. Allah zalimleri bilir.
8- De ki: "Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra
görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptıklarınızı
haber verecektir.
9- Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya
koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
10- Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan
(nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.
11-Bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona gittiler ve seni
ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten de
hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."